22 Eylül 2010 Çarşamba

Kuru İncir



İnciri çok severim .Tazesini kurusunu reçelini hiç farketmez :)
Yazlıkta 4 tane incir ağacımız var.
Her sabah olan incirler toplanıyor , çok bereketli  :)
Annem geçen sene incirleri kurutacağım dedi.
İlk önce güneşte denedi  oldu ama uzun sürdü.
Sonra biraz fırınladı ve güneşte kuruttu.
Bütün kış kuru incir yedik :)

Bu sefer tek fark bir tepsinin üzerine koyduğu tel ızgaranın üzerinde fırınladı incirleri.
Daha sonra tel ızgaraların üzerinde güneşte kuruttu.
Çok lezzetli ve doğal kuru incirlerimiz kışın yenmeye hazır..

21 Eylül 2010 Salı

Haşhaşlı Çörek

Çorum'un meşhur haşhaşlı çöreği ....
Zizucuğumun bizler için yaptığı harika bir lezzet....
Kesinlikle tavsiye ediyorum...




Peynir ve reçelle harika oluyor :)

                   

Zizu herşeyi göz kararı yaptığı için tam bir ölçü veremiyorum.
En kısa zamanda ölçülü bir şekilde deneyeceğim..
Bakalım benim yaptıklarım nasıl olacak :)

Okul sorunsuz devam ediyor .
Nil büyük abilerden çok şikayetçi.
Her sabah küçüklerimizi korumak büyüklerimizi saymak  diyorlar :)
Ama bizi korumuyorlar anneciğim çok korkutuyorlar diyor.

Bu gün büyük bir erkek çocuğu itmiş ve düşmüş eli sıyrılmış.
Öğretmenimiz uyarıyor ama kimse dinlemiyor diyor...
Ah abiler ah biraz yavaş küçüklerimizi koruyalım....


Edirne

Cumartesi arkadaşlarımızla beraber küçük bir tur yaptık :)
Edirnenin tüm tarihi mekanlarını defalarca gezdik..

Bu sefer ufaklıkların istediklerini yaptık :)
Üç küçük afacanla birlikte eğlenceli ve çok hoş bir geziydi.


Ciğer sevmedikleri için Meşhur Köfteci Osman'da köfte yedik.
Köfteler güzeldi ama ciğerin yerini tutamaz :)
Çocuklara yemek yedirme derdinden bu kısımda fotograf çekmemişiz :)
Nil ve Ege bir parça köfteyi 15 dk yedikleri için siz düşünün halimizi :)

 

Çocuk kahkahaları eşliğinde dostarımızla içilen keyif kahvesi harikaydı....

Günün sonunda alınan Edirne'nin Meşhur Badem Ezmesi















Veee bence en önemlisi Bademli Kurabiyesi (Kavala Kurabiyesi)
Almadan dönmek olmaz, size tavsiyem iki kutu almanız ....
Bir kutu yetmiyor :)

17 Eylül 2010 Cuma

Keyifsiz

Nilimi okula bıraktım eve geldim.
Dünden beri yalnız kalıyor okulda.
Öğretmeni beklememi istemedi :)
Bir bakıyoruz çok iyi bir bakıyoruz gitmek istemiyorum diyor.
Neymiş herkes beşiktaşlıymış :)
Zamanla alışacak inşallah..
Gece nille birlikte yattık kötü bir rüya görmüş...
Nasılda titriyordu yavrum nasıl ürkmüş.
Dua okuduk ve birlikte uykuya daldık.

Peki, ben neden huzursuzum.
Yüreğime bir sıkıntı çöreklendi ..
Boğazımda düğüm ağlamak istiyorum kendimi sıkıyorum..


Nili almaya gimeden önce toparlanmam lazım..
Ben en iyisi kalan ekmek parçalarından yaptığım tostumu.

Zizunun çilek reçeli ve bir fincan çayla kahvaltımı yapıp azıcık kendime geleyim...

14 Eylül 2010 Salı

Cevili Kek


Klasik kek tarifim..
Annemde bende her yerde hazır bulunur.
Fazlasını her zaman dilimleyip buzdolabına atarım.
Nil dışarı da yemediği için acil durumlarda çok işimize yarıyor.
Bir yere giderken hemen çantaya atıyorum bir poşet.
Çok çabuk çözülüyor ve tap taze keklerimiz oluyor.

4 yumurta (oda sıcaklığında )
1,5 su bardağı toz şeker
Yarım su bardağı sıvı yağ
Yarım su bardağı süt
2,5 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1,5 su bardağı ceviz

Yumurtaları şeker ve vanilya ile birlikte iyice çırpıyoruz.
İçine sıvı yağ ve sütümüzü ilave edip 2,3 dk.daha çırpın.
Unu yavaş yavaş ilave ediyorum .
En son kabartma tozunu ilave edip tüm malzemeler karışana kadar çırpıyorum.
İçine cevizimizi de ilave edip yağlanmış kalıbımıza döküyoruz.
Çok küçük kalıp olmaması lazım taşabilir
20,22 dilimlik kalıplar uygun.
Önceden ısıtılmış165 derecelik fırında 30 dk pişiriyoruz.
Pişme süresi her fırına göre farklıdır .
İnce uçlu bir bıçak ya da çöp şişle pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz.

Nil en çok kakaolu seviyor :)
Kekin içine istediğiniz malzemeyi ilave edebilirsiniz.
Her şekilde lezzetli bir kek oluyor.

Afiyet olsun .....






13 Eylül 2010 Pazartesi

Şimdi Okullu Olduk :)



Yarın büyük gün ...
Çok heyecanlıyız .


11 Eylül 2010 Cumartesi

3 Eylül 2010 Cuma

Bin Bir Çeşit Kurabiye


Kardeşim yazlığa gelirken elin boş gelme dedi :)
Onun çok sevdiği kurabiyelerden yapmaya karar verdim..
Nil hiç yemiyor onunda hoşuna gitsin diye kurabiyeleri şekilden şekile soktum...
Belki bu sefer heveslenir yer diye düşündüm..

Kurabiye için gerekli malzemeler ..

2 adet yumurta (1 tanesinin akı üzeri için ayrılacak)
1 paket oda sıcaklığında margarin (yada tereyağ)
1 çay bardağı sıvıyağ
1 su bardağı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Unu hiç ölçmedim tüm malzemeler toparlanıncaya kadar yavaş yavaş ilave ediyorum..
Üzeri için hindistan cevizi,ceviz,fındık,şeker :) hangi malzemeniz varsa

Tüm malzemeleri güzelce yoğurdum..
Elinize yapışmayan bir hamur olacak..
20 dk dolapta dinlendirdim.

Bu kurabiyeyi ben ceviz büyüklüğünde yapıyorum...
Bu sefer biraz küçük yaptım :)

Küçük tabaklara hindistan cevizi ve fındık kırığı koydum.
Kurabiyeyi önce yumurta akına sonra hindistan cevizine batırdım..
Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizdim..

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15-20 dk pişiriyoruz.

Fırınım her zaman söylüyorum öyle aheste iş yapmayı sevmiyor ..
5 dk pişirdi ve neredeyse yanacaklardı...
Diğer kurabiyeleri hazırlayamadan hopp tepsi kızarıyor....



Pelince lezzetler de görünce denerim demiştim kalp şekilli kurabiyeleri.
Aklıma geldi bir kısmını kalp şeklinde yaptım.
Kenar kısmını kapakla delip kurdele bağladım ...
Şirin kurabiye kalıplarımı kullandım..

                   

En son şeker hamuru aklıma geldi hep denemek istemişimdir.
Şeker hamuru için uygun bir tarif değil..
Tadını sevmiyorum ama görüntüsü güzel Nil bayılır ......
Şeker hamurunu ballı su yardımı ile kurabiyenin üstüne yapıştırdım..
Elimde hemencecik küçük güller yaptım ve en son tüllere sardım...
Sırf ilgisini çekmek için bu kadar çok çeşit yaptım..

Akşama bakalım nilcik ne yapacak ...

Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiylee.







2 Eylül 2010 Perşembe

Şip Şak Aşure


Bayılırız ailecek aşureye...
Akşamları soğuk olarak bir kase tv karşısında yemek süper oluyor :)

Annem yaptığı için hiç kendim denememiştim.
Bir de bana aşure dendiğinde acayip korkardım çok zor yapması derdim  :)

Aynur ablacığım kulakları çınlasın hiç uğraşma at düdüklüye hepsini pişir süper oluyor dedi..
İki yıl oldu ben bu şekilde yapıyorum..
Gecenin bir yarısı aklıma aşure düştü ..
Evde aşurelik buğdayım,fasulyem,nohutum derken baktım hepsi var :)
Biz zaten çok malzemeli sevmiyoruz...Hopp kalktım gece 9 da aşure yapmaya :)

3 Su bardağı aşurelik buğday
1,5 su bardağı fasulye (eşim fasulye ve nohutun fazla olmasını seviyor)
1,5 su bardağı nohut

Tüm malzemeleri suyla yıkayıp düdüklü tencereye hep birlikte koydum.
4,5 lt benim düdüklü tencerem son çizgisine kadar sıcak su ilave edip
35 dk ayarladım.35 dk sonunda  suyu tamamen bitmiş oluyor buğdayın...

Ben tüm malzemeleri karıştırıp iki tencereye ayırıyorum..
Sıcak suyum devamlı hazır yanıbaşımda  :)

İki tencereye de suyu ilave ediyorum...
İçlerine  5-6 adet karanfil atıyorum.
Bir tutam tuz ilave ediyorum.
Güzelce yarım saat kadar kaynatıyorum..

İçine isteğiniz miktarda kuru üzüm,kayısı ilave edip kaynatmaya devam.
Kuru malzemeler çok olursa bence aşurenin tadı bozuluyor ve ekşimsi oluyor.
Ben çok fazla ilave etmiyorum...

Şeker kavanozumuzu da yanımıza alıyoruz :)
Göz kararı içine şeker ilave ediyoruz .
Şeker eriyince ben küçük bir çay tabağına azıcık aşure koyuyorum ve soğumasını
bekleyip tatına bakıyorum ..
Bu şekilde şekerini rahatlıkla ayarlıyabilirsiniz..
Şeker ilave olarakta yaklaşık 30-40 dk daha kaynatıyorum.

Aşure koyulaşacaktır elinizi korkak alıştırmayın
sıcak su ilavesine devam, sulu bırakın bence ertesi gün aşure tam kıvamını alacaktır..

Biz ne çok sulu nede katı ikisinin arasını seviyoruz :)

Kuru inciri de ben en son üstüne ilave ediyorum ....

Evde az kalan cevizimi komşuların tabaklarına bölüştürdüm.
Bir dahaki sene 10 kg dan fazla ceviz almalıyım :)


Diyorum ya şip şak aşure :)
Ben ayrı ayrı hiç yapmadım ..

Eşim tamamdır dediği için aynı yöntemle pişirmeye devam ediyorum...

1 Eylül 2010 Çarşamba

Canım Sıkıldı da :)


İş telefonum çaldı ...
Efendimm dedim, nilciğimde efendim dedi :)
Anneciğim canım sıkıldı da, seni aramak istedim..
Kıyamam ben sana ....
Tamam seninle konuştum şimdi babamı verr !!!!!!!

Hala kıkır kıkır gülüyorum :)
Küçük cadım benim...